
Hiç bilgisayar başında uzun bir günün ardından boynunuzun adeta “taşa döndüğünü” hissettiniz mi? Ya da sabahları belinizdeki o tanıdık sızıyla uyanıp “yine başladı” dediğiniz oldu mu? Çoğumuz bu tür ağrıları hayatın normal bir parçası olarak kabullenir, bir ağrı kesici alır veya “geçer ya” diyerek önemsemeyiz. Peki, ya bu ağrılar vücudunuzun size gönderdiği bir yardım çağrısıysa?
Gelin, bugün o çağrıya kulak verelim ve “keyif” için yapılan masaj algısını bir kenara bırakıp, vücudunuzun tamir atölyesi olan medikal masajı keşfedelim.
Masaj Sadece Rahatlamak İçin Değil midir? İki Masaj, İki Farklı Dünya
Bir spa merkezinde, loş ışıklar ve rahatlatıcı müzik eşliğinde yapılan bir klasik masaj düşünün. Amaç bellidir: Gevşemek, stresten arınmak, ruhu dinlendirmek. Bu harika bir deneyimdir.
Şimdi de bir medikal masaj seansını hayal edin. Burada odak noktası, ruhunuzdan önce bedeninizdeki sorundur. Terapistiniz bir “kas dedektifi” gibi çalışır. Sizi dinler, duruşunuzu analiz eder, ağrınızın kaynağını bulmaya çalışır. Amacı, o inatçı omuz düğümünü çözmek, bel fıtığının baskısını hafifletmek veya spor sonrası kasılan bacağınızı yeniden işlevsel hale getirmektir. Kısacası, medikal masaj bir lüks değil, kas-iskelet sisteminizin ihtiyaç duyduğu bir bakımdır.
Vücudunuz Medikal Masaja Ne Zaman “Evet” Der?
Ağrıyı görmezden gelmek, arabanızın motorundan gelen garip bir sesi müziğin sesini açarak bastırmaya benzer. Bir süre işe yarar ama sonunda sizi yolda bırakır. İşte vücudunuzun “artık bir uzmana ihtiyacım var” dediği o anlar:
- Geçmeyen Baş Ağrıları: Eğer baş ağrılarınızın kaynağının boyun ve omuz gerginliği olabileceğinden şüpheleniyorsanız.
- “Küt” Diye Gelen Spazmlar: Ani hareketle veya durup dururken giren ve hareketinizi kısıtlayan kas spazmları yaşıyorsanız.
- Duruşunuz Sinyal Veriyorsa: Aynada kendinize baktığınızda bir omzunuzun diğerinden düşük olduğunu veya kambur durduğunuzu fark ediyorsanız.
- Teşhis Konulmuşsa: Doktorunuz size bel fıtığı, boyun düzleşmesi, siyatik veya donuk omuz gibi bir teşhis koyduysa.